Kimisinde sinema yıldızlarının kimisinde ise fillerin serinlediği bu sıra dışı otel havuzları, sosyal medyanın en çarpıcı selfie’lerine fon oluşturuyor.
Four Seasons Safari Lodge, Serengeti, Tanzanya
Afrika sıcaklarından bunalıp kendinizi havuzun serin sularına bıraktığınızda az ötedeki fil sürüsünü banyo yaparken izlemek paha biçilemez bir deneyim… Tanzanya’nın zengin yaban hayatıyla nam salan Serengeti Milli Parkı’ndaki Four Seasons Safari Lodge’un oldukça büyük sonsuzluk havuzu, gün boyu hayvanların, özellikle de çok su içmesi gereken fillerin ziyaret ettiği bir göletin tam yanında yer alıyor. Böylece misafirler havuzda yüzerken serinlemeye gelen pek çok hayvanı oldukça yakından görme fırsatını yakalıyor.
Marina Bay Sands, Singapur
Genellikle alt katlarda inşa edilen klasik otel havuzlarının aksine, Singapur’daki Marina Bay Sands’in çatı katındaki açık havuzu, tüm şehri ayaklar altına alan manzaralarıyla görenleri büyülüyor. Dünyanın en uzun sonsuzluk havuzu, otelin 57’nci katında yer alıyor. Misafirlerin büyük beğenisini kazanan havuzda boy göstermek o kadar moda ki, sabah, öğle ve akşam yemeklerini burada almak, hatta gecenin geç saatlerine kadar havuz başında eğlenmek mümkün. Marina Bay Sands’in, Singapur’un en lüks otelleri arasında ilk sıralarda yer aldığını da belirtelim.
Amansara, Kamboçya
Ünlü Aman otellerinin Zen mimarisi, dingin bir konaklama deneyimi arayanları her zaman kendine çeker. Kamboçya’daki Amansara, huzur arayanlar için inşa ettiği havuzlu villalarıyla grubun öne çıkan otellerinden. Bir zamanlar Kamboçya Kralı’nın misafir evi olarak kullanılan otel, etrafını çevreleyen uçsuz bucaksız bahçeleri havuz deneyimine taşımak için mimaride yansımalardan bolca faydalanmış. Oldukça büyük sonsuzluk havuzlarıyla donatılan Amansara’da havuz başında dinlenmenin, iyi bir spa terapisi kadar yatıştırıcı etkiye sahip olduğu söyleniyor.
Viceroy Los Cabos, Meksika
Son dönemin favori tatil destinasyonları arasında yer alan Los Cabos’ta geçen yıl hizmete giren Viceroy Los Cabos, sıra dışı, fütüristik mimarisiyle çok konuşuluyor. Deniz kıyısında bembeyaz bir mimari şaheser olarak yükselen otelin en az kendisi kadar ilginç havuzu, misafirlerin en çok vakit geçirdiği alanlardan biri diyebiliriz. Kuş yuvası şeklinde tasarlanan restoranlar ve dinlenme kabinleriyle çevrili havuzun nerede başlayıp nerede bittiğini kestirmek zor. Havuz başında yorgunluk atarken tekila kursuna katılabilir, kuş yuvanızda masaj yaptırtabilirsiniz.
Les Roches Rouges, Fransız Rivyerası
Klasik bir otelde klasik olmayan bir havuz deneyimi… Akdeniz’in eşsiz manzaralarına karşı konumlanan Les Roches Rouges, Fransız Rivyerası’nın popüler adreslerinden. Denizle birleşen muhteşem havuzu ise gün boyu ünlü yıldızların akınına uğruyor. 1950’lerin modernist mimarisinden izler taşıyan otelin devasa havuzu, deniz suyunun tadını çıkarmak isteyenler için tasarlanmış. Akdeniz’den esinlenen dekorasyonuyla “Büyük Mavi Otel” olarak da anılan Les Roches Rouges, şaşaalı Fransız yaşam tarzını sevenlerin tercihi.
The Silo, Cape Town
Güney Afrika Cumhuriyeti’nin en güzel şehrinde geçen yıl kapılarını açan The Silo’nun çatı katındaki havuzu, Masa Dağı manzaralarıyla çarpıcı görüntüler sunuyor. Aynı zamanda kıtanın en büyük sanat müzesi olan Zeitz Museum of Contemporary Art Africa’nın da yer aldığı binanın en üst katlarına yayılan 28 odalı otelin gökyüzüyle adeta birleşen havuzunda şehre tepeden bakarak gün boyu serinlemek mümkün. Dışarıdan da oldukça ilginç görünen binanın, bir zamanlar şehre gelen tüccarların kullandığı bir tahıl ambarı olduğu detayını da paylaşalım.
